Enformasyon Tıbbı Nedir?
SCIO
Enformasyon Tıbbı Nedir?
Vücudumuzdaki her bir organ kendi enerjisiyle titreşir. Bu titreşim enerjisi toksinler, mikroorganizmalar vs. sonucu bozulduğunda organ fonksiyonlarını kaybetmeye başlar. Titreşim veya enerji tıbbı, hücresel düzeyde her organın kendi titreşim frekanslarını düzene koyarak çalışır. Böylece organ yenilenmeye ve iyileşmeye başlar.
SCIO vücudu 12000 farklı frekansta, bir anti-virüs programının bilgisayarı taradığı gibi tarar. SCIO saniyenin 1/1000’i hızında çalışır ve vücudun bu frekanslara verdiği cevapları alır, normal değerler ile karşılaştırır, yanıtlarını derecelendirir, akut ve kronik dengesizlikleri belirler. Bu aşamada hastaya sonuçlar hakkında bilgi verilir ve normal dışı frekansların dengelenmesi veya uyumlandırılması amacıyla enerjitik terapi uygulanır. Doğu ile batının felsefe ve tekniklerini birleştiren 72 modalitede 200’den fazla biofeedback terapisi ile dünyanın en geniş kapsamlı sağlık yazılım paketidir.
Enerji tıbbı temelini homeopatiden alır ve tedavi amacı ile kişinin gereksinimleri doğrultusunda kullanılabilir. Fiziksel bedenimiz ile düşüncelerimiz, hislerimiz gibi psikolojik süreçlerimiz, meridyen teorisini temel alan enerji ifadeleridir. Vücut boyunca sürekli olarak akarak enerji taşıyan elektriksel yollar üzerindeki blokajlar ve dengesizlikler meridyen üzerinde bulunan organlarda hastalıklara neden olur.
Enerji tıbbı çok eskiye dayanan bir iyileşme tekniğidir. Bu teknik eski Çin, Hindistan ve Mısır’da başarılı bir şekilde uygulanmıştır. Enerji tıbbı biofeedback (geri besleme), biorezonans (biyolojik titreşim), refleksoloji, homeopati gibi tedavi modalitelerinde başarılı bir şekilde uygulanmaktadır.
İnsanların fiziksel, mental ve emosyonel durumlarının bir enerji tarafından yönetildiği düşünülmektedir. Bu enerji şekillerinde bir bozukluk olduğunda ağrı ve hastalıklar ortaya çıkar. kötü beslenme alışkanlıkları, emosyonel problemler ve stres bu tür blokaj ve dengesizliklere neden olur.
Enformasyon Tıbbının Önemi
Vücudumuzda yanlış giden şeylerin ilk belirtileri titreşimsel ve elektromanyetik hasar frekansları şeklinde ortaya çıkar. Hastalık belirtileri ortaya çıkmadan yıllar önce hücrelerde gelişen bu frekanslar hastalık teşhisine kadar farkına varılmaz.
Frekans bozulmasını kimyasal değişiklikler takip eder ve bakteri, virüs, mantar gibi patojenler ortaya çıkar.
Henüz bir belirtinin olmaması sağlıklı olduğumuz anlamına gelmez.
Örneğin şeker hastalığı teşhisi konulduğunda pankreas insülin üreten beta hücrelerinin %80’den fazlası fonksiyon görmemeye başlamıştır.